YAZILAR / TEZHİP NEDİR, NASIL YAPILIR ?

Başta kültürel etkileşimlersosyoekonomik nedenler ve sanata, sanatçıya bakış açısı gibi temel faktörlerin etkisinde birçok farklı üslup ve tarzlarda ortaya çıkan ve kelime anlamı itibariyle ‘altınlamak’ anlamına gelen tezhip sanatı, belirli ölçülerle resmedilen İslami yazılar yani hüsn-i hat sanatıyla paralel olarak gelişmiş olup, el yazması kitapların giriş, yazı içi ve hatime bölümlerinde kullanılan ve Turfan kazıları ile Türkler’deki gelişiminin Uygur Türkleri’ne kadar dayandığı tespit edilen bir tezyini sanattır.



Tezhip sanatı, Hüsn-i Hat ile paralel olarak gelişen bir süsleme sanatıdır.Tezhip sanatı, Hüsn-i Hat ile paralel olarak gelişen bir süsleme sanatıdır.

Tezyinat; bir nesnenin estetik görünüm kazandırılması amacıyla çeşitli teknikler kullanılarak güzelleştirilmesi olarak tanımlanabilir.

Tezhip Nedir ?

Bir önceki paragrafta yaptığımız detaylı tanımdan da görüleceği üzere tezhip bir süslüme sanatıdır ve bu süsleme sanatının kökenleri oldukça eskiye dayanır.
12. ve 13. yy.’larda Selçuklu Devleti eserlerinde karşılaştığımız tezhip sanatının Anadolu’daki gelişimine ilk ve en önemli katkıyı Selçuklu vermiş, öyle ki başkent Konya’da saraya bağlı müzehhiblerin hazırladığı eserler ‘Konya stili‘ üslubunun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Müzehhib; tezhip sanatı çerçevesinde eser üreten sanatkarlara verilen addır.



Müzehhib, tezhip sanatını icra eden sanatkarlara verilen isimdir.Müzehhip, tezhip sanatını icra eden sanatkarlara verilen isimdir.

Tezhip sanatının Anadolu’daki ilk evresinde geometrik motifler kullanılmıştır ve Selçuklu döneminde rastlanan eserlerin en belirgin tarzı, kelime anlamı itibariyle eğri motifler anlamına gelen münhanilerdir.
Selçuklu döneminde gelişimini devam ettiren tezhip sanatının ilk büyük atılımı; 15. yy.’ın ilk yarısında Fatih Sultan Mehmed idaresinde olmuştur. Herat ve Şiraz üsluplarının etkin olarak kullanıldığı bu dönemde ekol olarak nitelendirilebilecek eserler üretilmiştir.
Tezhip sanatında birçok farklı üslup bulunur.
Tabii sanatın Fatih Sultan Mehmed döneminde gelişim göstermesi tesadüfi bir durum değildir. Fatih, sanata ve sanatçıya verdiği önemi toplumun her kesiminde hissettirmiş, bu da tezhip sanatının büyük bir atılım yapmasına yardımcı olmuştur.
Tezhip'in Anadolu topraklarındaki gelişimi Selçuklu ile başlar.
Altın, lacivert ve mavi renklerinin ağırlıklı olarak kullanıldığı bu dönemde, tezhibin 16. yy.’dan itibaren vazgeçilmez tarzlarından biri olacak olan ‘halkari’ örneklerine rastlanmaya başlamıştır. Halkari; motiflerin uç bölgelerinde gölgelendirmek yapmak amacıyla altın ya da su bazlı boyaların kullanıldığı süsleme tekniğidir.
Fatih Sultan Mehmed döneminde altın, mavi ve lacivert tezhipte ağırlıklı olarak kullanılan renklerdir.
Fatih’in sarayındaki nakışhanenin baş nakkaşı Özbek asıllı Baba Nakkaş, tezhip sanatına o dönem damga vuran isimlerden biri olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır.
Tezhip sanatının gelişimi II. Bayezid döneminde de devam etmiş ve bu durumun iki nedeni olarak;
  • İran ve Tebriz’den gelerek saraydaki müzehhipler arasına katılan sanatkarlar.
  • Başta Şeyh Hamdullah gibi Türk hat sanatına yön veren isimlerin yetişebileceği ortamların mevcudiyeti.
verilebilir.
Tezhip sanatındaki motifler, diğer süsleme sanatlarına kıyasla daha küçük ve sadedir.
Yavuz Sultan Selim’in 1514’de Tebriz’e düzenlediği seferle paralel olarak bölgedeki sanatçıların İstanbul’a gelmesi ve birçok farklı tarzın da harmanlanması ile ortaya çıkan yeni ortam, tezhip sanatı başta olmak üzere Osmanlı’da sanatın gelişimine büyük katkı sağlamış ve yeni boyutlar kazanmasına yardımcı olmuştur.
Fatih ile başlayan ve Yavuz ile devam eden gelişim ortamı Kanuni Sultan Süleyman döneminde ivmelenmiş ve bu dönemde klasik motiflerin yanı sıra dönemin en önemli müzehhibi ‘Kara Memi‘ tarafından bitkisel motifler kullanılmıştır.



Kara Memi, tezhip sanatının önemli temsilcilerinden biridir.Kara Memi, tezhip sanatının önemli temsilcilerinden biridir.

17. yy.’da klasik üslubun kullanımına devam edilmesine karşın Sultan Ahmed dönemine kadar duraklamaya giren tezhip sanatı, Sultan Ahmed ile tekrar canlanmış ve gelişimine önceki dönemlere kıyasla daha düşük bir ivmelenme ile olsa da devam etmiştir.
Sultan Ahmed’den sonraki dönemlerde kayda değer bir ekol oluşturulamamakla birlikte bu problem Cumhuriyet’in ilanından sonraki ilk yıllarda da devam etmiştir.



Muhsin Demironat, tezhibin en önemli temsilcilerindendir.Muhsin Demironat’ın yetenekli ellerinden çıkan bir tezhip örneği.

Cumhuriyet döneminde tezhip ile ilgili ilk gelişmeler; 2 Kasım 1933’de Atatürk’ün ziyaret ettiği ve Muhsin Demironat’ın tezhip ile süslenen tabağını 500 TL gibi o dönem çok ciddi bir para ödeyerek satın aldığı Güzel Sanatlar Akademisi’nin sergisi yani Bahaeddin Tokatlıoğlu’nun büyük emekleri ile başlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün sanatsal faaliyetlerdeki gelişme üzerine yaptığı çalışmalar neticesinde Şark Tezyini Sanatları Mektebi, 1936 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’ne bağlanmış ve Türk Tezyini Sanatlar Şubesi adını almıştır.



Mihriban Sözer Keredin, Cumhuriyet döneminde tezhibin önemli temsilcilerinden biri olmuştur.Mihriban Sözer Keredin, Cumhuriyet döneminde tezhibin önemli temsilcilerinden biri olmuştur.

Bu dönemde Muhsin DemironatMihriban Sözer KeredinFatma Rikkat Kunt ve Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver sanatın gelişimine katkı sağlayan başlıca isimlerdir.
Tezhip sanatı günümüzde de birçok önemli ismi bünyesinde barındırmakla birlikte halktan zaman zaman uzaklaşan bir sanat dalı olarak karşımıza çıkar.

Tezhip Nasıl Yapılır ?

Tezhip, hiç şüphesiz çok ince bir süsleme sanatıdır ve önceki paragraflarda da ifade edildiği gibi çeşitli üslup ve tarzlarda uygulanabilir. Dolayısıyla ‘Tezhip nasıl yapılır ?’ sorusuna tüm detaylarıyla yanıt vermek oldukça güç bir durumdur.
Genel hatlarıyla bakılacak olursa; müzehhip yani tezhip sanatçısının herhangi bir teknik işlem yapmadan önce hayal gücü, kültürel birikimi ve dünya görüşünü harmanlayarak ortaya bir motif koymalıdır.
Tezhibin özünü oluşturan ve eserin kıymetini belirlerken dikkate alınan önemli noktalardan birini oluşturan bu motif, tezhip edilecek nesne üzerine işlenirken birçok farklı teknik kullanılabilir.
Tam bu noktada; tezhipte kullanılan motiflerde genel hatlarıyla bahsetmek, sanatın derinliğini kavramamıza şüphesiz yardımcı olacaktır.

Tezhipte Kullanılan Motifler

Diğer süsleme sanatlarıyla kıyaslandığın daha sade ve küçük motiflerin kullanıldığı tezhipte, motifler en genel bakış açısıyla bitkisel kaynaklı (hatayi) ve hayvani olarak ikiye ayrılabilir.
Selçuklular ile Anadolu topraklarında belirgin bir şekilde görünür hale gelen tezhip sanatında ilk dönemde geometrik formlar kullanılırken zamanla hayvani ve bitkisel motiflere geçilmiştir.
Kanuni döneminin ünlü müzehhibi Kara Memi, çiçek açan ya da meyve veren ağaçlar gibi bitkisel motifleri işleyen ilk isimdir ve bu bakış açısı ile yeni bir üslup geliştirmiştir. Nitekim bu dönemde tezhip sanatının gelişimine en büyük katkıyı veren isimlerden biri de Kara Memi’dir.
Orta Asya ve İran’daki süslemelerde yoğun olarak rastlanan hayvani motifler, Osmanlı’da Kur’an yazıları ya da hadislerin süslenmesinde tercih edilmemiş, ağırlıklı olarak minyatür sanatında kullanılarak değerlendirilmiştir.
Hayvanın çeşitli uzuvlarının üsluba çekilmesi yani müzehhip tarafından yorumlanması ile ortaya çıkan bu motifler, ejder ya da ejder atı gibi Orta Asya’dan miras kalan hayali hayvanlara olabileceği gibi; ceylan, tavşan ya da aslan gibi gerçek hayvanlara da işaret edebilir.
Tam bu noktada Rumi motifine ayrı bir parantez açmamız gerekir. Kelime anlamı itibariyle ‘Anadoluyu’ ifade eden Rumi, Selçuklular döneminde kullanılmaya başlayan bir motiftir. Sarılma, üç iplik, hurdabağ, ayırma, hurda ve sencide olmak üzere kullanım yerine göre isimlendirilen Rumi motifleri, Türk sanatında oldukça önemli bir yere sahiptir ve sahip olduğu bu ağırlık merkezi dolayısıyla motif mi yoksa üslup mu olduğu zaman zaman uzmanlar tarafından tartışılan bir konudur.
Tezhipte önemli yer tutan motiflerden biri de buluttur. Bulut motifi, Orta Asya topluluklarında ejderha öfkesini temsil ederken Anadolu topraklarındaki sanatçılar buluta gökyüzü olarak daha naturalist bir açıdan yaklamış ve eserlerinde buluta bu bakış açısıyla yer vermişlerdir.
Zaman içinde değişen ve gelişen bulut motifi; desen içerisindeki yerine ve biçimine göre; serpme, nokta, ayırma ve yığma bulut olarak isimlendirilir.

Tezhip Hangi Aşamalar Sonucu Ortaya Çıkar ?

Motiflere genel hatlarıyla değindikten sonra tezhip için ihtiyaç duyduğumuz malzemelerden bahsetmek ve daha sonrasında tezhibin nasıl ortaya çıkacağıyla ilgili detaylara değinmek gerekir.
Tezhip için ihtiyaç duyulan malzemeler;
  • Tezhibin ana maddesi olan inceltilmiş altın.
  • Mühre : Kağıt ve zer olmak üzere iki çeşidi olan mühre, tezhipte kullanılan altının parlatılarak boya görünümünden çıkartılmasına yardımcı olur.
  • Fırça : Tezhipte kullanılacak fırça, tahrir, zemin ve altın fırçası olarak üçe ayrılır. Zemin fırçasının kalınlığı zeminin boyutlarına bağlı olarak değişirken tahrir fırçası çok ince uçlu olmalı fakat işlem esnasında kırılmamalıdır. Altın fırçası, altın sürme işleme esnasında kullanılacağından dolayı zemine bağlı seçilmesi gereken bir fırçadır.
  • Boya : Geçmiş dönemden farklı olarak günümüzde gouache, akrilik ve ecolin boyalar kullanılır.
  • İnce uçlu bir kalem.
  • Şap
  • Palet
  • Maket bıçağı
  • Cetvel ve gönye ekipmanı
  • İyi bir aydınlatma
olarak ifade edilebilir. Tabii müzehhibin tarzına ve ustalığına bağlı olarak bu malzemeler de değişkenlik gösterebilir.
Tezhip için ihtiyaç duyduğu tüm malzemeleri temin eden müzehhip, eğer inceltilmemişse ilk işse altın nesneyi incelterek başlar. Altının parşömen ve sığır bağırsağı arasında dövülmesi ile varak elde edilir.
Daha sonrasında ise müzehhip, teknik uygulamaya başlamada önce kağıt üzerine hazırladığı motifi ince uçlu bir iğne yardımıyla deler fakat bu delme işleminin sert bir zemin üzerinde yapılması, motife zarar verilmemesi açısından önemlidir.
Bu işlemden sonra müzehhibin motifi süsleyeceği bölgeye yerleştirmesi ve iğne yardımıyla deldiği noktaları yapışkan madde ile doldurması gerekir. Bu adımımızdan sonra ise motif kaldırıldır ve belirgin bir hal aldıktan sonra altın ya da boya kullanılarak doldurulur. Tüm bu işlemler sonucunda ise nesnemiz tezhip ile süslenmiş bir hale gelir.
Her ne kadar basit birkaç adım gibi gözükse de tezhip ustalık, yaratıcılık ve birikim isteyen bir sanattır. Günümüzde küresel ölçekte birçok temsilcisi olan tezhip sanatına olan ilgi her ne kadar yavaşlamış gibi görünse de gelenekler ve üsluplar yaşatılmakta, kültürümüzde önemli yer tutan süslüme sanatımız varlığına tüm büyüklüğüyle devam etmektedir.


YORUM OKU/YAZ
OKUNMA 325
<>p


Paylaş puan (2,7) 1     2     3     4     5     TOPLAM (48) OY KULLANILMIŞ.
ℂℝ𝔼𝔸𝕋𝕀𝕍𝔼 𝔸ℝℂℍ𝕀𝕋𝔼ℂ𝕋

CREATİVE-Lütfen Bekleyin
Web hosting by Somee.com